Ozel Hastanelere Kayyum Karari Kafalari Karistirdi

Dün, Büyükçekmece 1. Sulh Ceza Hakimliği’nin kararıyla, Yenidoğan Çetesinin faaliyet gösterdiği hastanelere kayyum atanması gündeme bomba gibi düştü. Atanan kayyumlar arasında, eski Sağlık Bakanlarından Mehmet Müezzinoğlu’na ait Özel Avcılar Hospital da bulunuyor. Bu kararın oldukça gecikmiş bir karar olduğunu söylemek mümkün. Çünkü, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nde görevli Dr. Malik Türkay Esin, Yenidoğan Çetesi ile ilgili yapılan denetimlerde çetenin faaliyetlerinin 2023 yılında tespit edildiğini ifade etmişti.

İhbarlar çok daha öncesine dayanıyor ve yaklaşık iki buçuk yıllık bir sürecin ardından hastanelere kayyum atanması kararı alınmıştır. Bu karar, Yenidoğan Çetesi soruşturmasıyla ilgili Büyükçekmece ile Bakırköy Başsavcılıkları arasında bir çelişki yaratmıştır. Sorunun anlaşılabilmesi için sürece biraz geriye gitmek gerekmektedir.

Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin, Yenidoğan Çetesi ile ilgili hazırladığı fezlekeyi Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na göndererek çete mensupları hakkında kamu davası açılmasını talep etti. Ancak, çevrede bulunan bir Ağır Ceza Mahkemesi olmadığı için dosya Bakırköy’e gönderilmiştir. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesinde, sanıklar hakkında dava açılmıştır.

Fezleke ve iddianame arasında önemli bir fark bulunmaktadır. Bakırköy Savcısı, hastaneler hakkında tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanmasını istemiş ancak “hastanelerin ve şirketlerin kapatılıp mal varlıklarına el konulmasını” talep etmemiştir. Bu detay, dikkat çekici bir ayrıntıdır.

Büyükçekmece Savcısı’nın hastaneler hakkında ayrı bir soruşturma başlatmasıyla çeteye ait şirketlere el konulmuş ancak sadece kayyum atanmıştır. Bu durumun ardından şu sorular zihinleri kurcalamaya devam etmektedir:

• İstanbul Sağlık Müdürlüğü’nün çetenin faaliyetini tespit etmesine rağmen kayyum atanmasının gecikmesinin sebebi nedir?
• Bakırköy Savcısı’nın, hastaneler hakkında el koyma talebinde bulunmamasının nedeni nedir?
• Büyükçekmece Savcısının yeniden soruşturma başlatmasının, Bakırköy Savcısının talebini reddetmesinin hemen ardından gelmesi bir tesadüf müdür?