Gezi davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan ve yaklaşık 6 yıldır cezaevinde bulunan iş insanı Osman Kavala’nın derhal serbest bırakılması kararı da gündem maddeleri arasında…
YAPTIRIMLAR GÜNDEMDE
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM), Gezi davasından tutuklanan iş Osman Kavala’nın “derhal serbest bırakılması” kararını 13 Ekim 2023 tarihinde oyladı ve oylamaya katılanların üçte ikisinin oyuyla kabul etti.
Oylamaya katılan 62 ülkeden 44’ü kabul, 18’i ret kararı verdi. Oy çokluğu ile kabul edilen bu kararla Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarını uygulamayarak Kavala’yı serbest bırakmaması halinde yaptırımlarla karşı karşıya..
TÜRKİYE İÇİN KARAR VERİLECEK
AKPM’nin İnsan Hakları Komitesi bu hafta toplanıyor. Ancak bu toplantı, Kavala maddesi nedeniyle Türkiye için daha büyük bir önem taşıyor.
İddialar, Türkiye’nin Avrupa Konseyi’nden çıkarılması kararına kadar gidiyor…
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, konseyden çıkarılma iddiaları hakkında yakın zamanda görüştüğü Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’ne, Türkiye’nin üye ülkeler arasında AİHM kararlarını yüzde 89-90 uygulama oranıyla önde olduğunu aktardıklarını söyledi, simgesel davalar ile ilgili şu mesajı verdiklerini anlattı:
“Bu davalar, daha mahkemeye gelmeden önce Avrupa başkentlerinde siyasallaştırılmış, hukuki ve teknik bir dava olmaktan çıkıp Türkiye’deki iç siyasetin tarafı olma yönüne gitmiş bir dava. Yani siz, bunu siyasallaştırırsanız, hukukun dışına çıkarsanız buradan aldığınız cevap da buradan olur. Bunu niye yadırgıyorsunuz? Yani Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gitmeden önce bir mesele Berlin sokaklarında gösteriyle başlıyorsa, bazı Avrupa parlamentolarındaki milletvekilleri organize edilip, o dava sahiplenilip Türkiye’ye siyasi baskı olarak getiriliyorsa bu problem oluyor. Yani aynı davadan yargılanmış ve hakkında ihlal kararı verilmiş, Türkiye’nin de bunu uyguladığı birçok konu var. Eski Adalet Bakanımız Sayın Gül burada, biz çok defa kendisiyle de konuştuk ben önceki işimdeyken yani burada bir problem yok ama adamın siyasallaştırdığı davaya verilecek cevap da siyasal olur. Bunda bir yanlışlık yok. Bunu söylediğimiz zaman anladılar. Bize ilkeyle gelin, prensiple gelin, siyasallaştırmayın; siz siyasallaştırdığınız zaman Türkiye’deki iç siyasal rekabetin, mücadelenin bir parçası oluyorsunuz.”
Osman Kavala 1 Ocak 2024′ kadar serbest bırakılmazsa Türkiye delegasyonu 2024 Kış Oturumu’na kadar AKPM’de oy kullanamayacak.
Öte yandan Kavala’nın cezaevinde kalmasına yol açan kamu görevlileri hakkında Magnitsky mevzuatı uygulanması gündemde..
MAGNITSKY MEVZUATI NEDİR
Magnitsky mevzuatı, insan hakları ihlalleri ve yolsuzlukla ilişkilendirilen kişilere yönelik yaptırımları hedefleyen bir dizi yasa ve düzenlemeyi ifade eder. Bu mevzuat, adını Rus vergi müfettişi Sergei Magnitsky’den almıştır. Sergei Magnitsky, 2009’da Rusya’da gözaltında tutulurken işkence sonucu öldürüldü. Ölümü uluslararası tepkilere yol açtı. Olayın ardından, Magnitsky’nin ölümünün sorumlularına karşı yaptırımların uygulanması için çeşitli ülkelerde yasa değişiklikleri yapıldı.
Magnitsky mevzuatı, insan hakları ihlalleri ve yolsuzlukla suçlanan kişilere karşı yaptırımları içerir. Bu yaptırımlar, söz konusu kişilerin yurtdışındaki varlıklarının dondurulmasını, seyahat yasağı getirilmesini veya başka kısıtlamaları içerebilir. Bu tür yaptırımların amacı, insan haklarını ihlal eden veya yolsuzlukla ilişkilendirilen kişilere karşı uluslararası toplumun tepkisini göstermek ve bu tür faaliyetleri caydırmaktır.
Magnitsky mevzuatı, birçok ülke tarafından benimsenmiştir ve farklı ülkelerde farklı adlar altında yürürlüğe girmiştir. Bu mevzuatın amacı, insan hakları ihlalleri ve yolsuzlukla mücadeleye yönelik uluslararası bir çerçeve oluşturmak ve suçluları cezalandırmak olarak özetlenebilir.
NE OLMUŞTU
17 kişinin yargılandığı Gezi Parkı davasında Osman Kavala, “cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, 30 Kasım 2021’de başlayan ve üç gün süren toplantısında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) “Osman Kavala tahliye edilmeli” kararını yerine getirmeyen Türkiye için ihlal prosedürünü başlatma kararı aldı ve Kavala’nın davasıyla ilgili Türkiye’den 19 Ocak 2022’ye dek görüş bildirmesini istedi.
Kavala’nın tek tutuklu sanık olduğu Gezi ve Çarşı davalarının duruşması 17 Ocak 2023’te İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü ve mahkeme heyeti, Kavala’nın tutukluluk halinin devamına oy çokluğu ile karar verdi.
Ankara, Kavala’nın tutukluluğuna dair resmi görüşün 20 Ocak 2022’de Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne gönderildiğini duyurdu.