Avrupa’nın şahin ismi açıkladı: Faizler yüzde 2’nin altına inebilir

Belçika Merkez Bankası Guvernörü Pierre Wunsch: ECB, Faiz Oranlarını Daha Aşağı Çekmeye Açık Olmalı

Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB), sert para politikalarını savunan üyelerinden biri olan Belçika Merkez Bankası Guvernörü Pierre Wunsch, ECB’nin faiz oranlarını daha aşağı çekmeye açık olması gerektiğini belirtti. Wunsch’un açıklamaları, daha önceki sert duruşundan önemli bir değişimi işaret ediyor.

Financial Times’a verdiği röportajda konuşan Wunsch, küresel ticaret gerilimlerinin özellikle Euro Bölgesi’nde tüketici fiyatlarını düşürebileceği uyarısını yaptı. Bu durumun, ECB’nin büyümeye karşı daha destekleyici bir tavır almasını haklı kılabileceğini belirtti. Wunsch, ekonomik şoklar ve belirsiz büyüme karşısında destekleyici olmanın gerekliliğine vurgu yaptı.

ECB, Haziran 2023’ten bu yana faiz oranlarını yedi kez düşürerek yüzde 4’ten yüzde 2,25’e indirmişti. Wunsch’a göre, mevcut durumda mevduat faiz oranının yüzde 2’nin biraz altına düşürülmesi gerekebilir. Piyasalar ise Haziran ayında çeyrek puanlık bir faiz indirimi yapılmasını ve yılın ikinci yarısında oranın yüzde 1,75’e kadar indirilmesini bekliyor. Ancak bazı ekonomistler, ECB’nin 2026 yılında faiz artırabileceği görüşünde.

Wunsch, piyasa beklentilerine şaşırmadığını belirterek, orta vadeli destekleyici bir yaklaşım olabileceğini ifade etti. Bu sözleriyle, şubat ayındaki açıklamalarına nazaran pozisyonunda değişim olduğunu ortaya koydu.

Wunsch’un açıklamaları, ECB Yönetim Kurulu üyelerinden Isabel Schnabel’i de izole edebilir. Schnabel, küresel ticaret savaşlarının enflasyonu artırabileceği uyarısında bulunarak, faiz indirimlerini kısıtlayıcı bir yaklaşım sergilemişti.

Wunsch, önceki tutumundaki değişikliği, ABD Başkanı Donald Trump’ın gümrük vergisi kararlarına bağladı. Bu kararların Euro Bölgesi’nde enflasyona yönelik riskler oluşturduğunu ve ekonomik büyümeyi tehdit ettiğini belirtti.

Wunsch’a göre, Almanya’nın yapmayı planladığı 1 trilyon euroluk harcamalar kısa vadede gümrük vergilerinin etkilerini dengelemeye yeterli olmayabilir. Kısa vadede olumsuz bir ekonomik gelişme yaşanabileceğini belirten Wunsch, bu durumun 2026 ve 2027’de olumluya dönüşebileceğini dile getirdi.

Yarım puanlık daha büyük bir faiz indiriminin şu anda gereksiz olduğunu belirten Wunsch, ancak faiz oranlarının yüzde 2’nin altına çekilmesi gerektiğine dikkat çekti. Avrupa Birliği’nin ABD ile olan ticaret gerilimlerine karşı pozisyonunu şekillendirme sürecinde de önemli bir rol oynayan Wunsch, bu konuda ihtiyatlı olunması gerektiğinin altını çizdi.

Son olarak, İngiltere’nin ABD ile yaptığı anlaşmalarda Trump’ın uyguladığı tarife oranının önemine vurgu yapan Wunsch, bu tür kararların ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyebileceği uyarısında bulundu.

Related Posts

Enflasyon sonrası TCMB’den kritik açıklama!

TCMB, Mayıs Ayı Fiyat Gelişmeleri Raporu’nu yayımladı. Rapora göre, yıllık enflasyon, temel mallarda sınırlı olmak üzere, tüm ana gruplarda geriledi. Aylık bazda dikkat çeken gruplar, fiyatı düşüş sergileyen gıda ile birlikte fiyat artışı yavaşlayan …

İnşaat sektörünün ilk çeyrekteki büyüme oranı belli oldu

İMSAD raporuna göre, geçen yıl yüzde 1,4 artış gösteren inşaat malzemesi sanayi üretimi, bu yılın ilk çeyreğinde geriledi. İnşaat malzemesi sanayi üretimi martta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3,4 azaldı. Böylece ilk çeyrekte üretim geçen yılın …

İsrafın yeni adı ikmalin ikmali

Yanlış hesaplamalar gerçeklerle uyuşmayınca fatura, bu hesabı yapanlara değil halka kesiliyor. Malatya Havalimanı’nda benzer bir durum için halkın cebinden 3.5 milyar TL daha harcandı.

Borsa liginde Fenerbahçe yatırımcısını güldürdü

Borsa liginde Fenerbahçe yatırımcısını güldürdü

Bakan’dan İstanbullulara büyük müjde! Rahat bir nefes alacak

Yeni sistemle birlikte sürücülere trafik yoğunluğu, hava koşulları, kaza riski ve buzlanma gibi konularda anlık bilgilendirme yapılacak. Bakan Uraloğlu, Türk Parlamenterler Birliği İstanbul Şubesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen “Uluslararası …

13 milyonluk işsizler ülkesi

Ekonomik daralmanın etkileri istihdama ağır darbe vurdu. Gerçek işsiz sayısı rekor kırarak 13 milyona ulaşırken, yüzde 32.2’lik geniş tanımlı işsizlik oranı 11 yıl sonra zirveye çıkmış oldu.